Kayıtlar

İçimdeki savaş

Büyük savaşlar veriyorum kendi içimde Küçücük dünyamda dev gibi bir sevdayla Filler tepişiyor gönlümün çayırlarında Ezilen ben oluyorum her defasında Bu yük bana ağır geliyor Yaşama sevincimi kaybetmekten korkuyorum  Gidişinle boynuma bir urgan geçecemiş gibi Ayaklarımın altında çürümüş bir tabure Celladıma aşığım belkide Neden yaptığımı nasıl yaptığımı bilmiyorum Her defasında tekrar yeniliyorum sana Her seferinde daha büyük bir hüsranla Bu yüzden gitme vaktidir Ölümün kıyısında, bir uçurum kenarına Muhtaç kalarak tutunacak bir küçük dala Bir gülen yüze, bur tutam aşka Elveda sevgili kadın Bana hiç olmadığın kadar uzak ama bir o kadar yakın Ben giderken ister göbek at, ister ağlamaklı bir hal takın Fakat son isteğim, ardımdan bir dal sigara yakın

Ölümü istemek

Ne demişti Nietzsche Ölümün son iyiliği bir daha ölüm olmamasıdır Yalanın daniskası Ben neden her gün ölüyorum o zaman Ölüm sadece aciz bedenlere mi aittir  İçi boş kalplerin durmasından ibaret midir? Ruhun bedenden ayrılması özgürlük değilde nedir? Nedir bu anı bu kadar bekleten bana Nedir en saklı kuytularda kemiren içimi Hissediyorum ama duyamıyorum Usul usul geliyor ölümün sessizliği 

Ne bekliyorsun ki

Yağmurun ıslattığı kirpiklerden süzülen damlalar Yürekten damlayan namelere sığınan suretler Ne yaparsam yapayım tad alamadığım bir hayat Sevgisizliğin hüküm sürdüğü çorak topraklar Gelip geçici heveslere umut bağlayan hayatlar Boş, anlamsız bakışlar ve sigara dumanı Birkaç şişe bira, biraz şarap ve sonrası Sonrası yok işte ne bekliyorduk ki